Faşizan kalkışma riski var

28 Ağustos 2016'da Diken web gazetesi için Minez Bayülgen ile söyleşmiştik. *** Türkiye, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından kaygı verici günlerden geçiyor. Toplumun ruh halinde ne gibi değişiklikler olduğunu, Bilgi Üniversitesi Klinik Psikolojisi Yüksek Lisans Programı Direktörü Yrd. Doç. Murat Paker’e sorduk. Paker, özellikle 7 Haziran 2015’teki genel seçimlerin ardından başlayan savaş

Büyü yapsak Kürt sorunu biter mi?

Çocukların düşünme kapasitesi beyinsel ve psikolojik gelişimlerine paralel olarak yavaş yavaş gelişir. Karmaşık sosyal ilişkileri ve nedensellikleri mantık kuralları çerçevesinde muhakeme edebilmek ciddi bir soyutlama becerisi gerektirir ve erken ergenlikten itibaren devreye girer. Kaliteli bir eğitim sistemine erişim hakları engellenmiş toplumsal kesimlerin önemli bir kısmının zihinsel potansiyellerini

Türkiye Debelenirken: Psiko-politik Yüzleşmeler

Paker, M. (2016). Türkiye Debelenirken: Psiko-politik Yüzleşmeler. İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları. İÇİNDEKİLER Önsöz Psikolojik Açıdan Önyargı ve Ayrımcılık (2012)Önyargı ve Ayrımcılığa İlişkisel Psikanalitik Bir Bakış (2012)Psikolojik Açıdan Göç (Söyleşiyi yapan: İrfan Kuzu, 6 Kasım 2005, Birgün Gazetesi)          İktidarı Kaybedenin Şiddeti Artar (Söyleşiyi yapan: Neşe Düzel, 3 Nisan

‘Güvenlik kaygısı, güvenliği sağlayacak güçlü bir otorite beklentisini getirir’: Burak Büyükçelebi ile Söyleşi

[Burak Büyükçelebi'nin yaptığı bu söyleşi ilk olarak 30 Mart 2016'da habervesaire.com sitesinde yayınlandı] Psikoterapist Yrd. Doç. Murat Paker’le özellikle canlı bomba saldırılarılarından sonra ortaya çıkan güvenlik kaygısını ve siyaset kurumunun toplum psikolojisine etkilerini konuştuk. Güneydoğudaki Kürt illerinde yaşanan çatışmalar bir tarafa, Ankara ve İstanbul’da gerçekleşen ve onlarca

Yeni Kitap: Türkiye Debelenirken Psiko-politik Yüzleşmeler

Bu kitap, 2007 yılında Birikim Yayınları tarafından yayınlanan Psiko-Politik Yüzleşmeler başlıklı kitabımın bir tür devamı niteliğinde olduğu için “Türkiye Debelenirken” ekiyle birlikte aynı başlıkla yayınlamaya karar verdim. İlk kitapta 1996-2006 döneminde Birikim dergisinde yayınladığım uzunca makalelerimi bir araya getirmiştim. Bu sefer ise 2005-2015 dönemin de medyaya

Karanlık çağ

Bir süredir karanlık bir çağa girdik. Hem dünyada hem de Türkiye’de, ayrı ayrı ve birlikte etkileşim halinde. Karanlık çağda yoğun bir şiddet var, kan var, sürekli gözyaşı var, yerinden yurdundan edilen milyonlar var, yalanın dolanın yolsuzluğun dik alası var, yüzsüzlük var, edepsizlik, kibir ve küstahlık var. Adı

AKP’nin hormonlu kumarı tuttu

Hiç tadımız yok ama gecikmiş bir seçim değerlendirmesi yapalım. Kolaydan zora doğru gidelim: CHP, MHP, AKP, HDP diye. En zoru HDP bu yazıya ve muhtemelen bir yazıya sığmaz, sonraya kalsın. CHP: “İstikrar” timsali En kolayı CHP. Taş gibi bir istikrar timsali. Kaç seçimdir oy oranı, bütün aksi yöndeki tahmin,

1 Kasım seçimine giderken savaş-barış ikileminde ne istiyoruz?

Türkiye Cumhuriyeti’nin 92. yıldönümünü idrak ettiğimiz bugün, bu cumhuriyetin bildiğimiz haliyle artık tükenmiş ve sürdürülemez olduğu, ama nereye doğru evrileceğinin henüz tam belli olmadığı ve son zamanlarda iyice derinleşen politik krizin temel olarak bu tükeniş ve belirsizliğin krizi olduğu söylenebilir. 1 Kasım 2015 Erken Genel Seçimi’ne

Katliamdan da beter bir noktadayız!

T24’teki bundan önceki yazımı 29 Temmuz’da, yaklaşık üç ay önce yazmışım. Yaz tatili ve akademik yazı işleri nedeniyle uzunca bir ara vermek zorunda kalmıştım. Tam yeniden yazmaya hazırlanıyordum ki tepemize Ankara Katliamı indi. Katliam sonrası bütünlüklü bir yazı yazabilmek için kafamı toparlayabilmek de iki haftayı