Erdoğan’ın son barutuna su dökmek

Erdoğan başkanlığındaki AKP hükümeti eliyle Türkiye bir ateş çemberine sokulmuş durumda. Başta 20 Temmuz Suruç katliamı olmak üzere, Türkiye’de son bir haftada olanlar, demokratik / barışçıl bir dönüşüm derdi olan herkesi oldukça kaygılandırdı. Suruç’ta alçakça katledilen 32 genç insanımızın şokunu atlatamadan, siyasi cinayetlerin işlenmesi, Suriye sınırında

7 Haziran seçimlerinden sonra nereye?

7 Haziran seçimi sonrasındaki süreci değerlendirmeye başladığım bir önceki yazıda seçimde alacakları sonuç en çok merak edilen AKP ve HDP’yi ele almıştım. Bu yazıda CHP-MHP ve koalisyon seçenekleri ile devam ediyorum. CHP’deki kıpırdanma oya tahvil edilemedi CHP, 7 Haziran seçimlerine, ona şimdiye kadar hep kaybettirmiş olan geleneksel kimlikçi/laikçi vurgular

Azarlanmaya alışmış kulaklarımızın seçimden sonra azar işitmemiş olması az şey mi?

Üniversitedeki yoğun dönem sonu işleri nedeniyle seçim değerlendirme yazısını çok geciktirdim; dolayısıyla şimdi seçimle birlikte seçim sonrasını da değerlendirme imkânı var. Seçimin asıl olarak AKP ile HDP (ve kristalleşmiş haliyle Erdoğan ve Demirtaş) arasında geçeceği görülebiliyordu. HDP’nin barajı geçme durumunda büyük sıkıntı yaşayacağını hesap eden AKP

Gezi Direnişi Yazıları

2013 Haziran ayının ilk iki haftasında gerçekleşen Gezi İsyanı'nın 1. yıldönümünde o zaman düzenli yazdığım T24 internet gazetesinde yayınladığım üç makaleyi burada bir arada sunuyorum. Gezi derslerini 10 alt-başlıkta ele alıyorum: 1) Azim, 2) Ekoloji, 3) İsyan, 4) 12 Eylül'e elveda, 5) Şiddetsizlik, 6) Çoğulluk,

Kürt Açılımında Durum

2 Ağustos 2009 tarihinde Kürt açılımının sosyo-psikolojik zorluklarına dair uyarılar içeren, “Yüzleşmeden Açılan Boğulabilir!” başlıklı bir makalem Radikalİki’de yayınlanmıştı. Orada yaptığım analizin bugün daha da fazla geçerli olduğunu düşünüyorum.  Bu makalede, bu açılımın başarısı, “Kürtleri ne kadar memnun ettiğiyle birlikte, bu ülkenin çoğunluğunu oluşturan Türklerin

Korkunun Yarattığı Zihin Tesettürü

Türkiye bugünlerde artık epeyce aşina olduğumuz sinir krizlerinden birini geçiriyor. AKP-MHP ittifakıyla başını belli bir biçimde bağlayan kadınların üniversiteye girmelerine imkan sağlanması ihtimali, bu sarsıntılı sinir krizine yol açtı. Bir yanda, otoriter-muhafazakar ittifak yılların kangrenleşmiş bir sorununu, nihai olarak “birilerinin dini elinden gitmesin” diye “özgürlük” söylemiyle aşacaklarını

Tehdit Algısı ve Omurilik Tepkisi (Söyleşi – Siren İdemen)

Express Dergisi, Ekim 2006 Linç Linci diğer şiddet-saldırı eylemlerden ayıran nedir; nasıl tanımlayabiliriz? Linç kavramı 1700’lerin sonları, 1800’lerin başlarında, Lynch soyadlı Amerikalı bir yüzbaşının adından geliyor. ABD’de, güney eyaletlerinde, mahkemelerin erişemedikleri yerlerde suç işlediği düşünülen insanların mahkeme süreci takip edilmeden kırbaçla cezalandırılmasına imkan veren bir ‘Lynch yasası’nın mimari

İktidarı Kaybedenin Şiddeti Artar (Söyleşi-Neşe Düzel)

"Türkiye bir şiddet patlamasından geçiyor. Bu şiddet, bizim eskiden beri alıştığımız kurumlar, örgütler, devletlerarası toplu çatışmalardan, savaşlardan çok daha farklı bir şiddet. Şu anda içinden geçtiğimiz şiddet, toplumun bireylerinin çok büyük çoğunluğunun paylaştığı bir şiddet. Liseler, genç çocukların birbirlerini dövdüğü, yaraladığı ve öldürdüğü bir yer